Thursday, January 18, 2018



GÜNEY'İN İNCİSİ PHUKET ADASI


Deniz kum ve güneşin en güzel hali

Hepimizin hayali değil midir beyaz kumlar, palmiyeler, turkuaz renginde bir denize ve sizi iliklerinize kadar ısıtan bir güneş. İşte bu tatil hayaller gerçek olsun dedik ve rotamızı Puket olarak seçtik.

Phuket Adası Güneydoğu Asya, Andaman Denizi ve Tayland Körfezi kıyısında, Burma’nın güneydoğusunda yer alıyor. Tayland’ın en büyük ve en meşhur turizm adasıdır. Ada iki büyük köprü ile Tayland’a bağlanıyor. Aynı zaman da “Güney’in İncisi” olarak da anılan bu ada, Tayland’daki en geniş adadır. Adanın hepsi birbirinden farklı özelliklere ve atmosfere sahip 25’den fazla plajı bulunuyor.
                                    
Tropikal iklim hakim olduğundan Adada her mevsim sıcak ve yağış görülme ihtimali bulunuyor. Phuket’e her dönemde gidilebilir ancak yağışın fazla olduğu dönemlerde dalgalar tehlikeli bulunduğu için denize girmek yasaklanıyor. Biz Ocak ayında gittik. İstanbul’da lapa lapa kar yağarken sıcak kumlara kendinizi bırakmanın mutluluğunu size tarif edemem.

Phuket tam bir truzim cenneti. Gidilip görülmesi gereken her yer için düzenlenmiş turlar var. Zira çevre adaları turlar olmadan gezmeniz biraz zor. Biz kaldığımız 4 günü oabildiğince verimli geçirmek için hergün bir tur satın aldık ve hepsini bir diğerinden daha çok sevdk.


PATONG BEACH

Otelimiz Patong plajında olduğu için ilk gün aktivite bulmak bizim için hiç de zor olmadı. Sabahın erken saatlerinde havlularımızı sıcak kumun üzerine bırakıp kendimizi mavinin şefkatli ve serin kollarına bıraktık. Phuket aslında kilometrelerce beyaz kumlardan oluşan plajlarla çevrili bir ada. Patong da bunların en ünlülerinden bir tanesi.

                         
                              Mavinin her tonunun altın sarısı kumlarla birleştiği essiz plaj : Patong Beach

Buradaki her plaj bizdeki tabir ile halk plajı. Bir dönem plajlarda şezlong ve şemsiye varken daha osnra bunlar yönetim tarafından doğallığı bozduğu gerekçesi ile kaldırılmış. Dolayısı ile her yere havlunuzu serip oturabiliyorsunuz.


FANTA SEA SHOW

İlk gecemizi bu çok meşhur olan şova ayırdık. Fanta Sea Show’un gerçekleştiği yere, büyük bir panayır alanı kurulmuş. İlk girişten itibaren size Disney Land’i anımsatıyor. İçeride bölüm bölüm ayrılmış hediyelik eşya mağazaları, eğlence merkezleri ve yemek alanları bulunuyor. Her yer o kadar ışıklı ve renkli ki bu pazarlama harikası yerde gördüğünüz herşeyi satın almak istiyorsunuz.

                                               Görmeden dönerseniz çok üzüleceğiniz Fanta Sea Show

Gösterinin yapılacağı yer çok büyük ve oldukça görkemli. Grişinde yörenin sembolü olan iki adet büyük altın sarısı fil heykeli sizi karşılıyor. İçeri girdikten sonra şovun başlayacağı salona giden yolda yine ilgilinizi çekebilecek pek çok şey sizi bekliyor. Başınızı nereye çevirseniz ilginç bir hayvanla fotoğraf çektirme fırsatınız oluyor. Yavru kaplanlar, filler, büyük ve rengarenk papağanlar bunlalrdan sadece birkaçı.


NEREDE NE YENİR?

Eğer Phuket de iseniz bu sorunun cevabı çok basit. Her yerde her şeyi yiyeiblirsiniz. Birbirinden güzel restoranlar bulabileceğiniz gibi, her yana kurulmuş olan yiyecek pazarları da cezbedici kokularıyla seçenekeler dahilinde yer alıyor. Ben neredeyse her gün bu seçeneği çok bol olan pazarları tercih ettim.

Tropikal lezzetleri bulabileceğiniz açık pazarlar

Burada muhtemelen daha önce hiç görmediğiniz tropikal meyveleri bulabilirsiniz. Hepsini kilo ile satın alabileceğiniz gibi orada dilimletip yiyebilir veya karıştırıp doğal meyve sularının tadına bakabilirsiniz. Meyvelerin yanı sıra bahsetmeden geçemeyeceğim bir diğer husus ise tabi ki deniz mahsulleri. Burada pek çok okyanus balığı ve deniz canlısnı bulabilirsiniz. Benim favorim mangalda şişe dizilmiş yengeç bacağı idi.


PHİ PHİ ISLAND

Yaklaşık 16-17 kişilik sürat tekneleri ile yapılanada turuna Phi Phi Island ile başlıyoruz. Burayı görür görmez cenneti bulduğunuza inanıyorsunuz. Leoanardo Di Caprio’nun The Beach filmi ile ünlenmiş bembeyaz kumları ve turkuaz renkli deniziyle yeşillikler içerisinde tropik küçük bir ada. Tekna hayli hızlı olmasına rağmen Phuket’ten buraya yolculuğumuz tam 1,5 saat sürüyor. Buranın tek dezavantajı pek çok tur firması olduğu içni kalabalık olması. Ama yine de deniz ve kum o kadar cezbedici ki kendinizi o atmosfere kolayca kaptırıyorsunuz.

Yer yüzündeki cennet: Phi Phi Island

MONKEY ISLAND

Tur başlamadan önce limanda satılan yer fıstıklarına bir türlü anlam verememiştim. Meğerseyer fıstıklar, adada sizi karşılayan maymunlar içinmiş. Tekneden iner inmez her taraftan minik, gri maymunlar size doğru yaklaşıyor. Avucunuzda uzattığınız yer fıstıklarını kibarca alıp bir güzel kabuklarını soyup yiyorlar. TeknedeyKen maymunlara dokunmamanız konusunda yapılan uyarıları dikkate alsanız iyi olur. Zira birlikte tura çıktığımız iki turisti ısırdılar.

Maymunlarla hiç bu kadar samimi olmamıştınız

MAYA ISLAND

Adaya ayak basar basmaz buranın hayallerimdeki ada olduğuna inandım. Küçük ahşaptan yapılmış barlar, rengarenk şemsiyeler, minki şezlonglar, her yerden kulağımıza gelen ve kesinlikle adanın ruhunu anlatan Bob Marley tınısı size sanki dünyanın en huzurlu yerindeymişsiniz hissini veriyor. Bu tatilde bir adayı tekrardan ziyaret etme fırsatım olsaydı hiç düşünmeden burayı seçerdim.

Huzurun tam olarak karşılığı Maya Island

ADALAR TURU

Bu defa başka bir limandan kalkan, bir başka sürat teknesi ile kendimizi farklı bir yolculuğun kollarına bırakıyoruz. Sırası ile ziyaret edeceğimiz adalar Panak Island, Honk Island, Khien ve Müslüman Adası olan Pan Ye Island ve son olarak dünyaca ünlü James Bond Adası. Bu tur tatil boyunca en keyif aldığım tur oldu.

                                              Adalara yapacağınız büyülü seyahatler buradan başlıyor

İlk olarak içerisinde dondurma şeklinde bir heykelin olduğu bir mağarayı ziyaret ediyorsunuz. Buradan çıktıktan sonra açıkta beklerken birçok kanonun tekneye doğru yaklaştığını görüyoruz ve ikişerli olarak bu kanolara yerleşip eşsiz bir geziye başlıyoruz. Kano ile tüm mağaralara girebiliyorsunuz ve inanın her girdiğiniz mağara bir öncekinden daha çok etkiliyor sizi.


Gizemli mağaralarda seyahate hazır mısınız?

Muhteşem kano turundan sonra rotamız James Bond Adası oluyor. İsminden de anlaşılacağı üzere daha önce James Bond filminin burada çekilmesinden dolayı adı bu şekilde. Adada bolca hediyelik eşya, magnet, tkaı satılan küçük kulübeler var. Burada çalışanların hepsi Müslüman ve bir sonraki rotamız olan Pan Yee Adası’ndan geliyorlar.

James Bond Island

Sıradaki yer suyun üzerine kurulmuş teneke evlerden oluşan Pan Yee Adası. Adada yaklaşık 200 yıl kadar önce yerleşmiş, 2500 civarında geçimini balıkçılık ve hediyelik eşya satışlarından sağlayan Müslüman Tayland’lılar var. Bu adada aynı zamanda yemek  molası veriyoruz. Burada tüm tropik lezzetleri tadabileceğimiz bir menü sizleri bekliyor.

Okyanusun üzerine kurulmuş tenekelerden rengarenk hayatlar


Okyanustan gelen essiz lezzetler

Turu kendimizi serin sulara bırakarak tamamlıyoruz. Suyun ve kumun eşsiz rengi diğer adalarda olduğu gibi burada da çok etkileyici. Ayrıca büyük palmiye ağaçlarına kurulmuş olan salıncaklar da keyfinize keyif katıyor.

Palmiyelerin gölgesinde keyifli saatler


Phuket'den Yapmadan Dönmemeniz Gereken 5 şey:


1. Ada turlarına gidin! Evet evet yanlış okumadınız mutlaka katılın hemde! Her zaman sakın turlara katılmayın diyen bu kız, bu defa öneriyor. Çünkü görmeniz gereken o kadar çok ada var ki. Tek başınıza bunları görmeniz mümkün değil. Siz iyisi mi güzel planlanmış ve harika vakit geçireceğiniz ha bir de üzerine sürat teknelerinde muhtemelen daha önce hiç deneyimlemediğiniz bir yolculuğa çıkaran bu turların alın alın gezin. Pek çok seçenek ve rota var, kalacağınız güne ve maddi durumunuza göre katılabildiklerinize mutlaka katılın.

2. Sokakta yemek! Kimileri bu maddeyi hiç ama hiç sevmeyecek. Ama bence Phuket'in en güzel yanlarından biriydi. Yemek pazarları, her zevke, cebe, lezzete ve ırka hitap ediyor. Timsah etinden Asya mutfağına, deniz ürünlerinden tropik lezzetlere, hepsi hepsi burada. Benim favorim ise tabi ki şişte yengeç bacakları yummy 😊

3. Tropik meyveler! Burada hiç görmediğiniz kadar çok renkte, biçimde ve tatta meyve göreceksiniz. Bence hepsinden el verdiğince deneyin. Pazarlarda hepsinin taze sıkılmış suları da satılıyor bilginiz olsun. 😉

4. Geceleri plaja gidin! Burada gece hayatını kendi adıma hiç tavsiye edemeyeceğim. Ama geceleri vakit geçirmek için güzel bir alternatif olan sahillere gidin. Uçsuz bucaksız sahillerde, genelde yerli halk içecekleri ile beraber oturup sohbet ediyor, aralarına katılıp birkaç Tayland'lı arkadaş edinmek hiç de fena fikir sayılmaz bence...

5. Motor Kiralayın! Bu güzel adaya gittiğinizde zaten fazlaca motoru etrafta göreceksiniz. Adada bir yerden bir yere gitmek için, sahile inmek için en iyi alternatif motorlar olacaktır. Bu fırsatı değerlendirin....

Soğuk kış günlerine adeta güneş gibi doğan bu ada ile umarım yollarımız bir daha kesişir.

Herkese seyahat dolu günler,

Zeynep...